Telefon
WhatsApp
Doç. Dr. Gülşen Ünlü - Denizli Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi
  • ANASAYFA
  • KURUMSAL
    • Hakkımda
    • Ekibimiz
  • HİZMETLER
    • Tanı ve Tedavi Alanları
    • Psikolojik Testler
    • Terapiler
  • BLOG
  • İLETİŞİM
0 (530) 913 38 87
  
black-arrow Randevu Al

Çocuklarda Kaygı Bozuklukları

Anasayfa Blog Çocuklarda Kaygı Bozuklukları
Çocuklarda Kaygı Bozuklukları
Çocuklarda Kaygı Bozuklukları
27 Nisan 2025, 19:26

Çocukların zaman zaman endişe, korku ya da tedirginlik hissetmesi gelişimlerinin doğal bir parçasıdır. Ancak bu duygular günlük yaşamlarını olumsuz etkileyecek kadar yoğun ve sürekli hale geldiğinde, kaygı bozukluklarından söz edebiliriz.

Kaygı bozuklukları, çocukların sosyal ilişkilerinden okul başarılarına, uyku düzenlerinden fiziksel sağlıklarına kadar birçok alanı etkileyebilir. Zamanında fark edilip desteklenmediğinde, ilerleyen dönemlerde daha ciddi ruhsal sorunlara zemin hazırlayabilir.

Bu yazı dizisinde, çocuklarda kaygı bozukluklarını daha yakından tanıyacak, belirtilerini, nedenlerini ve çözüm yollarını birlikte inceleyeceğiz.

Sık Görülen Kaygı Bozukluğu Türleri

Çocuklarda kaygı bozuklukları farklı şekillerde kendini gösterebilir. Her çocuğun yaşadığı kaygının nedeni, şiddeti ve görünümü farklı olabilir. Bu nedenle, kaygı bozukluklarının türlerini tanımak, doğru yaklaşım için önemli bir ilk adımdır.

1. Ayrılma Kaygısı Bozukluğu

Okula gitmek istememe, anne-babadan ayrılınca ağlama ya da bulantı, karın ağrısı gibi yoğun bedensel belirtiler yaşama gibi belirtilerle kendini gösterir. Özellikle okul öncesi ve ilkokul döneminde sık görülür. Geçici ayrılık kaygısından farklı olarak, bu durum çocuğun günlük yaşamını belirgin şekilde etkiler.

2. Sosyal Fobi

Çocuğun kalabalık içinde konuşmak, yeni insanlarla tanışmak ya da sınıfta söz almak gibi sosyal durumlarda yoğun şekilde kaygı duyma ve kaçınma durumudur. “Utangaçlık” gibi görünen bu durum aslında çocuğun sosyal ortamlarda yargılanacağı ya da rezil olacağı korkusuyla baş edememesinden kaynaklanır.

3. Genel Kaygı Bozukluğu

“Ya başıma kötü bir şey gelirse?”, “Sınavda başarısız olursam?”, “Annem hastalanırsa?” gibi birçok durumla ilgili sürekli endişelerle kendini gösterir. Bu çocuklar genellikle gergin, huzursuz ve fazlasıyla kontrolcü olabilir. Günlük hayatı etkileyen bu endişeler çoğu zaman çevre tarafından fark edilmeyebilir.

Çocuklarda Kaygı Bozukluklarının Belirtileri

Kaygı bozuklukları her çocukta aynı şekilde görülmez. Bazı çocuklar duygularını sözel olarak ifade edebilirken, bazıları yaşadığı kaygıyı davranışları veya bedensel şikayetleriyle dışa vurur. Bu nedenle, kaygı bozukluklarının belirtilerini tanımak oldukça önemlidir. Sık görülen bazı belirtiler şunlardır:

Duygusal Belirtiler

  • Sürekli endişeli, gergin ya da huzursuz hissetme
  • Günlük olaylara, sağlığa ya da geleceğe dair yoğun endişe duyma
  • Belirsizlik karşısında yoğun kaygı yaşama

Davranışsal Belirtiler

  • Okula gitmek istememe
  • Yeni ortamlardan kaçınma
  • Anne babaya yapışma
  • Sinirlilik, öfke patlamaları veya içine kapanma

Fiziksel Belirtiler

  • Karın ağrısı, mide bulantısı
  • Baş ağrısı
  • Uyku problemleri (gece korkuları, kabuslar)
  • Kalp çarpıntısı, nefes darlığı

Bu belirtiler, başka sorunlarla da ilişkili olabilir. Ancak bu tür şikayetler sürekli hale geldiyse ve çocuğun günlük yaşamını etkiliyorsa, altta yatan bir kaygı bozukluğu ihtimali mutlaka değerlendirilmelidir.

Çocuklarda Kaygı Bozukluklarının Nedenleri

Çocuklarda kaygı bozukluklarının ortaya çıkmasında tek bir neden yoktur. Genellikle birden fazla etkenin bir araya gelmesiyle gelişir. Bu etkenleri bilmek, kaygının kökenini anlamak ve çocuğa uygun şekilde destek olmak açısından oldukça değerlidir.

1. Genetik ve Biyolojik Faktörler: Ailede kaygı bozukluğu öyküsü olan çocuklarda benzer sorunların görülme olasılığı daha yüksektir. Bazı çocuklar yapısal olarak daha hassas ve endişeye yatkın olabilir.

2. Kişilik Özellikleri: Mükemmeliyetçi, duygusal açıdan hassas, hata yapmaktan çok korkan çocuklar, dışsal stres faktörlerine karşı daha savunmasız olabilir. Bu durum zamanla kaygının yerleşmesine neden olabilir.

3. Aile ve Ebeveynlik Tarzı: Aşırı koruyucu ya da eleştirel tutumlar, çocuğun kendi başına sorunlarla baş etme becerisini zayıflatabilir. Ayrıca, sık tartışmaların yaşandığı, güvensiz aile ortamları da çocukta kaygı hissini artırabilir.

4. Travmatik Yaşantılar ve Çevresel Etkiler: Ölüm, hastalık, taşınma, okul değişikliği, zorbalığa uğrama gibi çocuğun güven duygusunu zedeleyen olaylar, kaygı bozukluklarını tetikleyebilir. Aynı şekilde akademik baskı veya sosyal beklentiler de stres kaynağı olabilir.

Kaygı Bozukluklarında Müdahale Yöntemleri

Çocuklarda kaygı bozukluklarının tedavisinde en önemli adım, erken fark edilmesi ve doğru yönlendirmedir. Kaygının kaynağını anlamak kadar, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlamak ve başa çıkma becerilerini geliştirmek de büyük önem taşır. Kaygı belirtileri gösteren bir çocuğun tedavisinde ilk basamak bir çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı tarafından yapılacak ruhsal değerlendirme olmalıdır.

1. Psikoterapi: Çocuklara yönelik psikoterapiler, özellikle de Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), çocukların olumsuz düşünce kalıplarını ve bu düşüncelerin duyguları ve davranışlarına olan etkisini fark etmelerine ve daha sağlıklı başa çıkma yöntemleri geliştirmelerine yardımcı olur.

2. Aile Desteği: Çocuğun yaşadığı kaygıyı anlamaya çalışan, onu yargılamadan dinleyen ve duygularını kabul eden bir aile ortamı tedavi sürecini büyük ölçüde destekler. Ebeveynlerin de gerektiğinde psikoeğitim sürecine katılması oldukça faydalıdır.

3. Okul ile İş Birliği: Öğretmenlerin ve okul rehberlik servislerinin sürece dâhil edilmesi, çocuğun sosyal çevresinde de anlayış ve destek görmesini sağlar. Öğretmenlerin yargılayıcı olmayan empatik tutumu, yoğun kaygı durumunda yararlanabileceği güvenli alan oluşturulması, gerektiğinde okulda bazı küçük düzenlemeler yapılması (örneğin sözlü yerine yazılı değerlendirme, kademeli alışma süreçleri gibi) yararlı olabilir.

4. İlaç Tedavileri: Bazı durumlarda, özellikle kaygının çok yoğun olduğu ve çocuğun günlük yaşamını ciddi ölçüde etkilediği durumlarda çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı tarafından ilaç desteği önerilebilir. Bu tür tedaviler daima uzman gözetiminde, dikkatle planlanır ve izlenir.

Ebeveynlere Öneriler

Kaygı bozukluğu yaşayan bir çocuğa sahip olmak, ebeveynler için zaman zaman kaygı verici ve yorucu olabilir. Ancak unutmayın ki, çocuğunuzun en büyük güvencesi sizsiniz. Aşağıdaki öneriler, çocuğunuzun kaygı sürecinde yanında durmanıza ve onu desteklemenize yardımcı olabilir:

1. Onu Dinleyin ve Anlayın: Çocuğunuzun yaşadığı korkuyu küçümsemeyin. "Bunda korkacak ne var?" demek yerine, "Bu seni gerçekten korkutmuş gibi görünüyor" gibi empatik cümlelerle duygusunu kabul edin.

2. Güvenli ve Tahmin Edilebilir Bir Ortam Sunun: Rutinler, çocukların kendilerini güvende hissetmesine yardımcı olur. Özellikle uyku, yemek ve oyun saatlerinin düzenli olması kaygıyı azaltır.

3. Kendi Kaygınızı Yönetmeye Çalışın: Çocuklar çevrelerindeki duyguları kolayca hisseder. Sürekli endişeli bir ebeveynin farkında olmadan kaygıyı besleyebileceğini unutmayın. Gerekirse siz de destek almaktan çekinmeyin.

4. Cesaretlendirin ama Zorlamayın: Çocuğunuzu kaygılandığı durumlarla yüzleştirmek faydalı olabilir; ancak bu süreci adım adım ve onun hazır hissettiği hızda yapmak önemlidir. Zorlamak, kaygıyı daha da artırabilir.

5. Gerekirse Uzman Desteği Alın: Kaygı belirtileri uzun süredir devam ediyorsa, çocuğunuzun günlük yaşamını etkiliyorsa ya da siz bu konuda ne yapacağınızı bilemiyorsanız, bir uzmana başvurmak en doğru adımdır.

Sonuç

Her çocuk zaman zaman korku ve endişe yaşayabilir. Ancak bu duygular çocuğun günlük yaşamını etkileyecek boyuta ulaştığında, kaygı bozukluklarından söz etmek gerekir. Erken fark edilen ve doğru şekilde ele alınan kaygı sorunları, çocukların sağlıklı gelişim sürecine zarar vermeden çözülebilir.

Unutmayın, kaygı bozuklukları yalnızca çocuğun değil, tüm ailenin birlikte aşabileceği bir süreçtir. Dr. Gülşen Ünlü Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi ekibi olarak, bu yolda hem çocuklara hem de ailelerine destek olmayı önemsiyoruz.

Çocuğunuzun duygularını ciddiye almak, onun yanında olduğunuzu hissettirmek ve gerektiğinde profesyonel destek almak; onun daha sağlıklı, mutlu ve güvenli bir geleceğe adım atmasını sağlar.

Etiketler:

Arama

En çok Görüntülenen Haberler

  • Çocuklarda Bilişsel ... ( 100 )
  • Çocuklarda Kaygı ... ( 97 )

Son Haberler

  • Çocuklarda Kaygı Bozuklukları
    27 Nisan 2025, 19:26 Çocuklarda Kaygı Bozuklukları
  • Çocuklarda Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
    27 Nisan 2025, 19:26 Çocuklarda Bilişsel Davranışçı ...

Etiket Bulutu

çocuklarda ... çocuk ... çocuk ... BDT nedir çocuklarda ... duygusal ... çocuk ... oyun ... çocuklar ... çocuklarda ... çocuk ... çocuklarda ... ebeveyn ... çocuklarda ... çocuklarda ...
Doç. Dr. Gülşen Ünlü
Bu site sağlık hizmeti vermemektedir, hizmetlerimiz hakkında bilgi vermek amacı ile hazırlanmıştır. Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmak üzere verilmemiştir. Tanı ve tedaviler mutlaka bir hekim tarafından yapılması gereken işlemlerdir. Site içeriğinin tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak sorumluluk ziyaretçiye aittir.

Hızlı Menü

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Ekibimiz
  • Tanı ve Tedavi Alanları
  • Psikolojik Testler
  • Blog

Hızlı Menü

  • İletişim

İletişim

  • drgulsenunlu@gmail.com
  • 0 (530) 913 38 87
  • Yenişehir Mah. 53/1 Sk. Servergazi Konutları No:46 Merkezefendi/DENİZLİ
  • Copyright © 2025. Doç .Dr. Gülşen Ünlü-Denizli Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi. Tüm hakları saklıdır.

    Lütfen Site Dili Seçiniz

    Türkçe English